Karadeniz’in şahsına münhasır, sempatik, dostane, içten ve doğal güzellikleri ile huzur dolu şehri Trabzon; eşsiz yaylaları, görselliği, odun ekmeği, müthiş lezzetleri, Sümela Manastırı, gölleri, sahilleri, mağaraları ve hareketli kent yaşamıyla keşfedilmeyi bekliyor.
Türkiye’nin kuzey doğusunda Karadeniz Bölgesi’nde yer alan Trabzon, kadim bir şehir. Binlerce yıl öncesine uzanan tarihinden günümüze ulaşan Doğu Roma İmparatorluğu ve Osmanlı Dönemi eserlerinin yanı sıra doğal güzellikleri ile tanınıyor. Her biri kendine özgü ‘meşhur’ lezzetler, doğal güzellikler sunan ilçeleri, sadece Türkiye’nin dört tarafından değil yabancı ülkelerden de turist alınmasının esasını oluşturuyor.
Yaklaşık 1 milyon nüfusa sahip olan şehirde Maçka, Vakfıkebir, Arsin, Akçaabat, Of, Sürmene gibi ilçeler birçok yönüyle tanınıyor.
Bu kapsamda ‘güzel şehir’ Trabzon’un mutlaka gezilmesi gereken noktalarını sıralıyoruz.
Listenin ilk sırasında Trabzon Yaylaları var…
Trabzon Yaylaları
Çoğu kimse için ilk anda heyecan uyandırmasa da doğa güzelliklerine tanıklık edildiğinde tüm algılar değişiyor. Trabzon yaylaları uçsuz bucaksız yeşil, benzersiz bir oksijen yoğunluğu ile birleşerek size keyifli saatler sağlıyor.
Trabzon’un görülmesini önerdiğimiz yaylaları şöyle sıralanıyor;
- Maçka – Şolma Yaylası
- Maçka – Mavura Yaylası
- Maçka – Kiraz Yaylası
- Lapazan Yaylası
- Maçka – Çakırgöl Yaylası
- Karadağ Yaylası
- Hıdırnebi ve Kuruçam Yaylaları
- Tonya – Erikbeli Yaylası
- Sazalanı Yaylası
- Sis Dağı Yaylası
- Kadırga Yaylası
- Çatma Obası Yaylası
- Mızraklı Su
- Haçka Obası Yaylası
- Garester Yaylası
Sümela Manastırı
Trabzon dendiğinde Sümela Manastırı’nın yeri ayrı. M.S. 4. Yüzyılda inşa edildiği sanılan manastırın özelliği, sarp kayalar üzerinde konumlanması. Halk arasında Meryem Ana olarak da atfedilen bu dini yapı, günümüzde duvar freskleri ve manzarasıyla ilgi çekiyor.
Trabzon Kalesi
M.S. 5. Yüzyıla tarihlenen ve şehir merkezinde bulunan Trabzon Kalesi, şehrin simgelerinden biri. Evliya Çelebi, görülmesi gereken bu kadim yapıyı “Dağ tarafında cehennem kuyusuna benzer bir derin hendeği vardır ki yetmiş yedi adam girer. Safi kesme kayadır. İçinde camii, muhafazacı evleri, mahzenleri, cebehâneleri vardır…” Sözleriyle tanımlamıştır.
Atatürk Köşkü Müzesi
Görülmezse olmaz bir müze; Atatürk Köşkü Müzesi, şehrin güzide lokasyonu. Mustafa Kemal Atatürk, 1924’teki Trabzon gezisi sırasında gördüğü köşkü beğendiğiniz söylemiş, 1930’da ziyaret etmiş. Barok Dönem izleri sunan müzede keyifli zaman geçirebilirsiniz.
Boztepe
Trabzonu tüm detayları ile görebileceğimiz muhteşem bir tepe. Çay eşliğnde günbatımıyla meşhurdur.
Çal Mağarası
Dünyanın en uzun mağaralarından biri olan Çal Mağarası, heyecan dolu bir yürüyüş rotası içeriyor. Astım ve sinüzit hastaları için şifa kaynağı olduğu belirtiliyor.
Vazelon Manastırı
Maçka ilçesindeki manastırın tarihi yaklaşık 1700 yıl öncesine uzanır. İçerisinde bulunan mağaralar ve ayazma (kutsal yer) meşhurdur.
Uzungöl
Tabiat mucizesi Uzungöl, sadece Trabzon için değil tüm Türkiye’de başlıca görülmesi, solunması gereken yerlerden biri. Burası yöresel yemekleri, çekilecek fotoğrafları ve güzel kokularıyla size güzel saatler vadediyor.
Peristera Manastırı
Kuştul Manastırı olarak da bilinen dini tarihi yapı, Maçka’da bulunuyor ve 8. yüzyıla tarihleniyor.
Altındere Vadisi
Milli park özelliği taşıyan vadi, manzara severleri bekliyor.
Peristera Manastırı
Maçka ilçesindeki bir diğer manastır olan Peristera Manastırı, tarihi yerleri görmekten hoşlanan turistler için ideal.
Kızlar Manastırı
Trabzon’un en çok bilinen manastırlarından biri. 1858 yılında inşa edilen dini yapı, Sumela veya Vazelon manastırlarına benziyor. Trabzon-Hamsiköyü yolu üzerinde konumlanıyor.
St. Eugenius Kilisesi/ Yeni Cuma Camii
13. veya 14. yüzyıldan günümüze ulaşan ve mimari detayları ile ilgi çeken kilise, günümüzde cami olarak dini ibadete açık durumda.
Aman unutmayın!
Trabzon’da Vakfıkebir ekmeğini, Akçaabat köftesini, oldukça demli sunulan çayını ve elbette hamsiyi tatmayı ihmal etmeyin.
