Kısa bir hafta sonu kaçamağı veya tatil yapmayı isteyip, aynı zamanda tamamen kendinizi doğaya bırakmak istiyorsanız gitmeniz gereken ilk yerlerden biri de Bolu’dur. Zaman geçirmekten en fazla zevk aldığım yerdir Bolu. Buranın bir özelliği de size sunduğu seçeneklerdir. İster lüks otel tatili ister çadır-kamp tatili, ister kışın kayak tatili, ister tarihi bir gezi, isterse de muhteşem doğası ile doyasıya bir tatil yapabilirsiniz.
Bolu, tarihi olarak yaklaşık M.Ö. 1200’lü yıllara kadar dayanmakta olup, bu topraklarda Frigler, Persler, Bitinya Krallığı, Bizans, Türkmenler ve Osmanlı İmparatorluğu gibi medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. İşte bu kadar zengin bir geçmişe sahip olan Bolu, hem tarihi eserleri hem kültürü hem de yemek kültürü ile çok zengin bir şehirdir. Yemek konusu başlı başına bir konu olup Bolu’da bu zevki doruklarında yaşayabilirsiniz.
Kamp Kültürü
Çoğu zaman olduğu gibi Bolu’da da çadır, kamp seçeneğini kullandım arkadaşlarımla. Çadır, kamp tatili açısından geniş seçenekler ve olanaklar sunan bir şehir Bolu. İlk kampımızı Yedi Göller’de yaptıktan sonra ikinci kampımızı da Abant Gölü’nde yaptık. Abant’ta milli parklar, size kamp kurulacak alanda olması gerektiği kadar genel aydınlatmayı, çadırınızda kullanabileceğiniz elektriği ve en önemlisi biz oradayken yapımı tamamlanmak üzere olan tuvalet ve banyoları sunmaktadır. Biz kampımızı bu iki yerde kurup, şehrin diğer gezilecek ve görülecek yerlerini gezmeyi tercih ettik
Abant Gölü
Muhteşem bir ormanın eşliğinde harikulade bir göl sizi ilk bekleyen doğa güzellikleri oluyor. Burası seçenek olarak size birçok alternatif sunmaktadır. Bu muhteşem doğada ister yürüyüş yapabilir, ister ata binebilir, ister bisiklet kiralayıp tur atabilir isterseniz doyasıya fotoğraf çekebilirsiniz. Gölün giriş kısmında yöre halkının kurduğu doğal bir pazar ve bir de müze bulunmaktadır. Aynı zamanda tesisler açısından oldukça zengin olup, ister kahvaltı isterseniz de yemek yiyebileceğiniz yerler bulunmaktadır.
Yedigöller Milli Park
Özellikle kayın, karaçam ve meşe ağaçlarıyla bezeli, muhteşem gölleriyle harika bir doğa turu atabileceğiniz bir yer Yedigöller. Yine burası da tesisler açısından oldukça zengin bir seçeneğe sahip olmasının yanında çadırlı kamp yapmak isteyenlere de oldukça fazla seçenek sunmaktadır. Benim tavsiyem eylül, ekim ayları civarında giderseniz o meşhur sararmış yaprakların eşliğinde gölü seyredebilirsiniz. Ayrıca burada bir de seyir terası bulunmaktadır.
Gölcük Gölü
Bolu’ya gidince mutlaka uğramadan ayrılmayın diyebileceğim yerlerden biri de Gölcük Milli Parkı’dır. Göl, Abant ve Yedigöller kadar büyük olmayıp, harika bir manzara ve huzur vadediyor sizlere. Gölün hemen kenarında muhteşem bir mimariye sahip ev ve suya yansımasını izleyebilirsiniz. Bunların dışında Bolu da Sülüklü Göl, Çubuk Gölü, Sünnet Gölü, Seben Gölü ve Aladağ gölleri de sizlere harika güzellikler sunmaktadır.
Kayak Tatili
Bulu size sadece yazın veya sonbaharda tatil seçeneği sunmuyor. Kışın kar tatili seçeneği de sunmakta olup en meşhur yeri Kartalkaya Kayak Merkezidir. Uçsuz bucaksız beyazın içinde çam ağaçları eşliğinde kayak yapabilirsiniz. Buranın dışında kayak yapabileceğiniz bir diğer seçenek ise Esentepe Kayak Merkezidir.
Kaplıcalar
Bunların dışında daha farkı bir tatil seçeneği de isterseniz, alın size her derde deva Bolu kaplıcaları. Başlıca sayabileceğimiz, Karacasu Kaplıcaları, Sarot Kaplıcaları, Babas Kaplıcaları ve Çatak kaplıcaları seçenekleriniz de bulunmaktadır.
Akkaya Travertenleri
Travertenler bir tek Pamukkale tekelinde olacak değil ya, Bolu’da da bu keyfi ve görsel şöleni yaşamak isterseniz ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Farklı bir tatil alternatifi veya gitmişken başka neler yapabilir diyorsanız, size bir de yayları gezmenizi tavsiye ederim. İnanın yaylacılık kültürü açısından oldukça zengin bir gölge burası. Detaylara fazla girmeden bazı yaylaların ismini sizlerle paylaşayım. Aladağ, Kızık, At, Göynük, Mengen, Mudurnu, Sarıalan ve Gerede yaylalarını sayabiliriz.
Bolu Müzesi
Eski tunç çağından Osmanlı İmparatorluğu’na kadar birçok eser ve eşyayı bulabileceğiniz bir müze Bolu Müzesi. 1981 yılında hizmete açılan müzede yöreye özgü kıyafetlerin olduğu bir bölümde bulunmaktadır.
Mudurnu Evleri
Klasik Türk evlerinin en güzel örneklerini bulabileceğiniz, özel olarak koruma altına alınan bu evler mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden. Buralar sadece gündüz değil akşamları da çok keyifli gezilecek yerler. Mudurnu Evleri’nin dışında burada ziyaret edebileceğiniz ayrıca Göynük evleri ve Seben Kaya evlerini de gezebilirsiniz. Göynük’e kadar gitmişken Göynük Zafer Kulesi’ne de gitmenizi tavsiye ederim.
Akşemsettin Müzesi
Bolu’ya gelenlerin en çok ziyaret ettiği yerlerden biri de Fatih Sultan Mehmet’in hocası olan Akşemsettin’in türbesidir. Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan türbe mimari olarak ta oldukça dikkat çekicidir. Bunların dışında, Gerede Asar Kalesi ve Gerede Keçi Kalesi de tarihi yapılardan bazılarıdır.
Konum
